simsiyah yarınlara

Yikilmanin eşiğinde evin olmuş parseller
Milim milim her santimi 
Ruhunh kemiren bir cehennem
Kaç sığınağın enkazına eşlik etti bu ev
Ev dedjgimiz de zaten dört duvar ve boşluklar sinsilesidir
Örtülen yumaklarin birer paradoksu doğurduğu can çekisler
İç çeken bebekler
Buram buram yalnızlık ve itiraflar sofrasında
Bir mavinin tonunun sakinliği
Her şey beyhude oluverir o saatten sonra
Belkiler sarmıştır her yanını ama
Nihayetinde sona doğru gelinen her yol kıvrılır virajında
Ölmek gibi bir kanun
Lohusalıktan yeni çıkan annenin feryadı
Huzunlere boğulmuş bir kedi
Hiç sitem etmeden geçen geceler
Çok anlatılması gereken içki sofraları
Birkaç yudumluk hayaller 
Peşi sıra yükselen
Yalan yumağı odam
Her bir köşesi fildişi rengi
Güldüğümuz fotoğraflardaki masumluk bir şiirin adı
Kelimelerin anlamını her milisaniyede kaybettiği 
Boşa harcanmis zamanlar
Şairler
Yalanlar
Her biri bir kadeh şarap
Ekmek
Tuz 
Gibi
Yoğrulmayi bekleyen ruh misali
Erimek
Tükenmek
Fersah fersah yok olmak tabiatında bedenin
Doğaya karşı gelmek teşekkür edip
Bir pişmanlık
Göz çukurlarından aşağı süzülen hüzün barajı
Her şey gibi
Çok sevdiğimiz oyuncaklar ve kırık kalbin bıraktığı yara izleri bunlar
Bir babanın kızını hiç sevmeyisi
Hiç sevmeyecek oluşu
Oluş
Olmuş olan..
Sevilmek: hiç olmayan.

nar gibidir insan. bazen öylesine dağılır ki toplayamazsın düştüğü topraktan. leke bırakır. ben buradayım der. iz bırakmak istersin, varlığını bir lekeyle ifade etmek istersin. narın lekesi geçmez bilirsin.

ben zaten dipteydim kuyu benim içimde ben kuyunun içinde  hem kervan geçmez hem ben yusuf değilim.  sen en yüksek falezden adına sığınıp ev ...