milyon kere ayten*

beni tanidik gemilerde
yuzdugum okyanuslar bogdu
bu sig sularimin derinligi sessizliginle olculemeyecek minvalde
o yüzden bu mevsimden alacakli olanlar
tanrinin katinda en yetim sevda arsizlaridir.

bir babasizligin belini kiramamis gozu yasli 
bes yasimla seviyorum gaddarligini.
sen hesapla
masallar oku
prenslerin opucukleri ile biten

beni ninnilerle büyüt 
tam da bu gece 
uyut kollarinda
ya da hic olmamiscasina terket.

kac zalim geceden sonra helak olursun
beddualarima karisip.

benden arta kalan günahlar boynuna dolanir
ben tutar yine sana taparim
cehennemin kapisina dayanip
adina methiyeler dizer 
lete olur gozbebeklerinden akarim.

her damladan sonra 
kasiklarindan birer tensellik namina an beni
oksa yalnizligimi
sımsıkı sar
optugumuz tuvaller gülüşüne ekilsin
adina yeni bir guernica cizilsin.

yanlis yerde bekleyen askerin
...


kalp ağrısı mı bu kabuslar

kalbimin kirik odaciklarindan sana ev yaptim
sen gülsen ay parlardi , pamuk yüzünde 
gulmedin
gülsen cicekler acar boran kara dönerdi, bahar gelirdi 
bir oyuncak bebek hastanesi, kalbimin duvarlari simdi
üstünde tepindigin igrenc plasentadan arta kalan
yaş mozalesi.
"hiç" mi sevmedin içinden beni 
tam yüreğinden 
orada bana dair bir kum birikintisi veyahut 
kardan erimis sular da mi yok
...

ah sen bilmezsin
bu ozlemleri yirtip içinden cikamadigim her gece sesimi kistim
kalbimi burktum
sakat kaldi orasi
sensiz bitap düştü de
gel diyemedi adina.


dönüp dolasip sana gelmelerimin 
narsist bir sadiste duyduğum 
onursuz askimin ritüelleri bunlar
hepsi bu aslinda.
sezen hakliymis
onursuz olabilir imis ask.
oysa bizimki kolpa bi edebiyatti
senarist sen
kukla bendim sahnedeki
simdi piyesler yarim
siirler buruktur.
gülüşün de gecmez bu diyardan.
neyleyim sen yokken gelen baharin çiçeğini?

kendime iyi bak

kirik damlardan geçiyorum 
ayaklarim pejmürde 
sen halis bi yalnızlığı sirtlamis gidiyosun, ben
ardina bakakalan sersefil olmuşum 
bu girdapta sen degil de ben susmuşum gibi


ama bilirsin hayat dar sokaklarin
eski dostlari agirladigi manzara misalidir
çoğu zaman uğrak olmasa da sesin
bir düş gorumlulugunde kalkar gelir
bulur seni.

sesin düştü odama bu sabah
kordan ateş gibi
bil bakalim bu haşin alevden kim yanarak kurtuldu...

külleri içinde bırakılan ormanlar birikti
sen;
biraz daha aş 
sana dair biriken her höyüğü 
arşınla
belki antik bi öpücük bulursun vedalardan kalma.
artik
bir busenin hatri dahi kalmamıştir simdi aramızda.











E.K ' e 

nar gibidir insan. bazen öylesine dağılır ki toplayamazsın düştüğü topraktan. leke bırakır. ben buradayım der. iz bırakmak istersin, varlığını bir lekeyle ifade etmek istersin. narın lekesi geçmez bilirsin.

ben zaten dipteydim kuyu benim içimde ben kuyunun içinde  hem kervan geçmez hem ben yusuf değilim.  sen en yüksek falezden adına sığınıp ev ...