kuş koysunlar yoluna, yolunun sonu ben olayım

seni rüyamda görmenin sevinci var içimde
bir çift akdeniz görmek
boğazdan denize bakmak gibi gözlerine değmek
yarimin omzunda açık kalan simsiyah bir yabancı vardır 
benim tüm kaburgalarım da kırıktır üstelik 
sen yine de her akşamüstü gel yanıma
rıhtıma, beykoza 
orada yavru kediler kokuna hasret
biçare gönlüme şiir doğururlar
her yetimden bir kız çocuğu sığar akdeniz kadar girdaplık gamzene
ah
öpülmemiş vuslatlar bekler
aşkımız bir filmde geçmiş geçen gece
ben adını unutmuşum 
kabrimden kalkıp ayak ucuna karanfil ekmişim
sen bana
yaslanmadığın omzumda 
beni memleketsiz bir başıma bırakmışsın
her yalan misali 
hikaye bu kadar imiş.

nar gibidir insan. bazen öylesine dağılır ki toplayamazsın düştüğü topraktan. leke bırakır. ben buradayım der. iz bırakmak istersin, varlığını bir lekeyle ifade etmek istersin. narın lekesi geçmez bilirsin.

ben zaten dipteydim kuyu benim içimde ben kuyunun içinde  hem kervan geçmez hem ben yusuf değilim.  sen en yüksek falezden adına sığınıp ev ...