kasvetli sehrimin son sayımı, kapattik

gece, yine zifiri koynunda günbegün emzirmekte benliğimin parelerini
sen bi bavulu daha hazirla yoklugunun aksamina bilet alip
sana gitmeler yarasir
şanın buna layiktir
gec de olsa anlayiverdim
bitap düşmüş halimden bir anka gibi dirilmem yakindir
senin tuz buz ettiğin parcalardan kendime sahil kumlari yaptim
sonra ofkemin atesinden tekrar kristaller
sen bi devinimde daha gelmedin ay döndü gunes tutuldu
dünyanın ekseni kaydi
sen hic gelmedin

orda yarimlar hep bükük boyunluydu
artik
sadece siirler büker belimi
sensizlik değil.

çok büyük dinle bu heceyi
nagmeyi
avucunda inlesin her harfi
yankilansin ki kulaklarinda
cikmasin , unutama

senden ebediyete intikal bi vazgecisi kucakladım
onu sancilarla doğurdum
simdi büyütme 
uyutma
sahiplenip var etme vakti.

huzur senin olmadigin sehir nüfusu imiş 
ve ben
kendime ettigim eziyetlerin sokaklarından gec de olsa döndüm
butun lambalar beyaz ve açık 
karanlik yok orada 
senin adin yok

bulutuna yağmur olma devri kapandı 
hoş falan kalma.


nar gibidir insan. bazen öylesine dağılır ki toplayamazsın düştüğü topraktan. leke bırakır. ben buradayım der. iz bırakmak istersin, varlığını bir lekeyle ifade etmek istersin. narın lekesi geçmez bilirsin.

ben zaten dipteydim kuyu benim içimde ben kuyunun içinde  hem kervan geçmez hem ben yusuf değilim.  sen en yüksek falezden adına sığınıp ev ...