içimdeki deniz külliyen yandı

içimde parçalara ayrılmış hücreler var
seni kaybetmenin piyesi 
çokça güleç bir shakespeare kalemine denk.
tozlardan arta kalan yalnızlıklar ağaç kabuğu olmuş, köklenmiş her gidişinde
bütün yeşiller bahara küsmüş adın düşünce gökten
o yüzdendir nam saldığın bu aşk yalanında boğaz kadar sakin bir yosma beklemekte
köprüden önceki birkaç çıkış;
gelmemelerin birikti ve bundan böyle
affın yok tahayyülümde

nar gibidir insan. bazen öylesine dağılır ki toplayamazsın düştüğü topraktan. leke bırakır. ben buradayım der. iz bırakmak istersin, varlığını bir lekeyle ifade etmek istersin. narın lekesi geçmez bilirsin.

ben zaten dipteydim kuyu benim içimde ben kuyunun içinde  hem kervan geçmez hem ben yusuf değilim.  sen en yüksek falezden adına sığınıp ev ...