kalbindeki odacıklarda toplamış küçük kız çocuğum
bir minik kelebeğin kanadındaki umuda tutun
orada her şey bembeyaz kanayan mumlar gibidir
belki açar gonca gülleri
bahçeleri yeşertir dikenlerden silinmiş sarı yapraklar
bir limanın enkazına eşlik eder iki aşık
vuslatın nasip olmadığı kız kulesine bakarız
denizin kokusu içine işlesin diye tüm martılara anlatır
aşkını
maşuk
hiçbir koku getirmez denizi
tanrı bile kabul etmez duaları
o gece bi kasabanın ölüm feryatları duyulur
kanlar, şekerler, karanlıklar
ardı sıra boy boy yalanlar, aldatılanlar
bir seviginin tüm gücünden mahrum kalmış
kız çocuğu
gelir yeniden dünyaya, annesinin de babasının da kendisinin olduğu dünyaya
yetim kalmasın diye şiirler doğurur, emzirir
hem süt hem bal verir dizelerine
bal, yaşama tutunmak içindir
kırkından evvel süt bırakmış küçüğümün annesizliği
duvar olur çarpar göz bebeklerine
içinin içinde kıyılar birikir
dolup taşar, gemi batırır ankara rıhtımında